27 Ekim 2008 Pazartesi

Fenerbahçe-Bursaspor 5-2

Maç öncesi kadroyu okuduğumda, Yusuf önlerinde Romachenko-Sercan ikilisini görünce bir an ne düşündüğünü anlamak istedim Samet Aybaba'nın. Fenerbahçe'nin durumu pek iyi değil kabul. Kayseri geldi Kadıköy'de goller buldu kabul. Defansta sorun var belli, kabul. Eh ama hocam böylede çıkılmaz ki yahu. Bu kadar gol bulan Anadolu takımları, hep kendi sahasında bekleyerek kontratakla gol buldu Fenerbahçe'e karşı. Hangisi senin gibi ailecek üstüne gitti? Bu kadar mı kötü değerlendirilir Fenerahçe anlamak zor. Aragones'e söylesen 'Bursa'nın kadrosunu sen yapta Fenerbahçe fark atsın' diye herhalde böyle çıkarırdı oda. Elleriyle verdi maçı Samet Aybaba, daha başlamadan, ha keza maç sonrası ayakları yere basmıyor demiş bazı oyuncuları için.. Bence ayakları yere basmayan bir tek futbolcular değildi!...

Fenerbahçe bir şekilde yükselişe geçecekti. Kadro-hoca sıkıntıları olsada bu durum en azından ligimizde Fenerbahçe'yi kesinlikle ilk 3ün dışında tutmaya yetmez. Kocaeli ve Bursa gelibiyetleri ile moral kazanmış oldu takım. Maça dönersek, ilk defa kötü dediğimiz Fener ortasahasının daha iyi gözüktüğü bir maç izledik. Bursa o mevkiyi önemsemeyince (!), kontrol tamamen Fener'in olmuş oldu. Bu sayede tempo da eline geçti ve goller gelmeye başladı. Diğer maçların aksine hırs vardı Fenerbahçe'de ve yine diğerlerinin aksine bu sefer göze daha hoş gelen bir oyun.. Sonucunda da rahat bir galibiyet geldi. Buna ihtiyaç vardı açıkçası. Avrupa'da devam için ilerki dönemde yükseliş şart. Deivid geri döndü bu maç ile ki çok önemliydi. Kısa zamanda form tutarsa Alex'in yanında yaratıcı hücum gücü olarak kritik olacak hele bir de Kazım iptal olunca sağ açıkta oynayacak adam kalmadı. Yinede devre arası hamleler gerekli ve olacak gibi Fenerbahçe'de. Bu arada gol makinası gol atacak değil mi?...

Hiç yorum yok: